AHA’in “Kardiyovasküler Sağlığı İyileştirmek için 2021 Diyet Rehberi” kalp sağlığının doğru beslenme alışkanlıklarıyla iyileşeceğini ortaya koydu.
Önceden, insanların başlıca seçeneği dışarıda yemek yemekti, ancak yeme alışkanlıkları son yıllarda oldukça değişti. Eve teslimat hazır yemekler gibi daha fazla hazır yemek seçeneği, pandemi nedeniyle daha da arttı. Bu değişimi ele alan Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) yeni çalışması, dengeli beslenmeyi egzersizle birleştiren sağlıklı beslenme alışkanlığının 10 özelliğini tanımladı. Çalışmada besin maddelerinin yanında takviye tüketiminin artırılması ve sodyum, ilave şeker ve alkol alımının azaltılması tavsiye edilirken tropikal olmayan bitki yağları, aşırı işlenmiş gıdalar ve sigara kullanımından da uzak durulması önerildi.
Çalışmanın yazı komitesine liderlik eden Alice Lichtenstein, insanların uzun vadede sürdürülebilir değişiklikler yapmasının çok önemli olduğunu söyledi. AHA’in 15 yıl önce yayınladığı diyet rehberliği bildirisinden bu yana yeme davranışlarının değiştiğini de belirtti.
Lichtenstein ayrıca, AHA’in yeni odak noktasının artık diyet kısıtlamaları yerine kişi özelinde işe yarayan şeyler tüketilmesi olduğunu söyledi. İnsanları sağlıksız diyetlere dayalı sert değişiklikler yapmak yerine, sağlıklı alışkanlıklar kazanabilmek için sürekli çaba gösterilmesinin uzun vadede daha faydalı olacağını dile getirdi.
Bu yıl ilk kez sürdürülebilirliği de kapsayan çalışmada, çevre için daha sürdürülebilir uygulamaları teşvik eden sağlıklı bir beslenme biçiminin başka faydaları da olabileceği belirtildi. Lichtenstein’a göre, her zaman daha sağlıklı seçenekler olmayan vegan ürünler gibi bitki bazlı alternatifler hakkında araştırma yapmak da gerekli; çünkü daha fazla tam gıda ve daha az hayvansal ürün tüketmek hem sağlığa hem de çevreye fayda sağlıyor. Açıklamada ayrıca, gıda güvensizliği, beslenmeyle ilgili yanlış bilgilendirme ve yapısal ırkçılık gibi ilk kez bir kişinin beslenme düzenini ve gıdaya erişimini etkileyebilecek toplumsal zorluklar da dile getirildi.
Tüm bu değişiklikleri tek seferde uygulamanın zor olabileceğinden bahseden Lichtenstein, her seferinde farklı bir gıda ile başlamanın daha kolay olacağını söyledi. Örneğin, kraker gibi her hafta satın alınan bir atıştırmalık üzerindeki etikete bakarak tam buğday veya varsa az yağlı ve şekerli seçenekler seçilmeli. Bu alışkanlıkları sürdürmek ve küçük değişiklikler yapmak ise yaşam tarzını oluşturan etkenler.
Erken yaşlardan itibaren daha kapsamlı gıda eğitimi de yaşam boyu sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırıyor. Lichtenstein, bu eğitimlerin kısa vadeli çözümler yerine daha kalıcı etkiler kazandıracağını belirtiyor.
