Bilim

Koronavirüs için aşı pasaportu geliyor!

Birçok ülke Koronavirüs yani Covid-19 virüsü için aşı pasaportu uygulamasına geçmeye hazırlanıyor.

Yakın zamanda hayata geçecek olan aşı pasaportu uygulaması ile bir ülkeye, restorana ya da stadyumdaki bir konsere girerken sağlıklı olduğunu ispatlayabileceksiniz.

Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınının ardından geliştirilen aşıların insanlara vurulmasına başlanmasıyla beraber ‘aşı pasaportu’ uygulaması da gündeme geldi. Bu uygulama beraberinde veri güvenliği ve kişisel verilerin korunması tartışmalarını da getirdi.

Bazı ülkeler bu tarz bir uygulamayı hayata geçirdi bile. Örneğin, İsrail’de Şubat ayından bu yana restoren, spor salonu ve benzeri yerlere girerken aşı olduğunuzu ispatlamanız gerekiyor. Benzer bir durum Estonya ve İzlanda’da da geçerli. Bu iki ülkeye girecek olan ülke vatandaşı olmayan kişilerden aşı olduklarına dair belge isteniyor.

ABD’de de aşı pasaportu benzeri bir belgenin geliştirilmesi için Biden yönetimi tarafından gerekli adımlar atılmaya başlandı. Yani kısa bir süre sonra özellikel zengin ve refah düzeyi yüksek ülkelerde aşı pasaportu benzeri uygulamalar görmeye başlayacağız.

Ancak az gelişmiş ya da orta gelişmiş ülkelerde henüz aşı çalışmalarına başlanmadığı da bir gerçek. Bu da zengin toplumların aşı ile bu zenginliklerini daha da geliştireceği ve yoksul ülkelerle bu ülkeler arasındaki ekonomik bölünmenin daha da artacağı endişelerini beraberinde getiriyor.

Öte yandan, tartışılan bir diğer konu ise aşı pasaportlarındaki bilgilerin nerede ve nasıl tutulacağı. Ayrıca bu verilerin gizliliği de ayrı bir tartışma konusu olmuş durumda. Şimdilik yaygın bir uygulama olmadığı için bunun üzerine konuşmak için biraz erken. Ancak uzmanlar kişisel verilerin mahremiyete zarar verip vermeyeceğini ve ülkeler ve insanlar arasındaki eşitsizliği artırıp artırmayacağı konusunu tartışmak için erkan olmadığını düşünüyor.

Bir diğer konu ise ‘aşı pasaportu’ uygulamasının nasıl olacağı. Ortada bir standart olmadığı için anladığımız anlamda bir pasaport geliştirmek zor. Zira her ülke kendi aşı takvimine ve farklı aşılara sahip olduğu için birinin yaptığı aşıyı diğerinin kabul etmesi gerekecek. Burada konu olan durum biraz da Dünya Sağlık Örgütü’nun 1930’lu yıllarda geliştirdiği ‘Sarı Kart’ uygulamasına benzeyecek. O yıllarda yolcuların belli aşıları olduğunu belirtmek için kullanılan ancak ülkeler tarafından onaylanmayan Uluslararası Aşılama Sertifikası’na verilen ad Sarı Kart idi.

Elbette pasaport denince aklımıza mutlaka fiziksel bir döküman gelmemeli. Örneğin, ABD’de New York eyaletinde kişilerin aşı durumunu sorgulamak için IBM tarafından geliştirilen Excelsior Pass isimli bir uygulama kullanılmaya başlandı.

Ek olarak, ABD’de Walmart ve Sam’s Club eczanelerinde aşılarını alan kişiler Microsoft, Salesforce ve Mayo Clinic gibi kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve şirketlerin bir koalisyonu olan Aşılama Kimlik Bilgisi Girişimi tarafından geliştirilen standartlar aracılığıyla bunları onaylatabiliyorlar. Walmart, zincirlerin eczane kayıtlarından yararlanıyor ve sonuçları mevcut birkaç sağlık kaydı uygulamasına aktarabiliyor. Hem Walmart çalışması hem de New York uygulaması, telefonda saklanabilen veya yazdırılabilen QR kodları aracılığıyla kullanılıyor.

Benzer bir çalışma okyanusun diğer ucunda Avrupa Birliği tarafından geliştiriliyor. Özellikle turizm sezonunu kurtarmak için çalışmalara başlayan AB yetkilileri yaz aylarına kadar ‘dijital yeşil sertifika’ adı verilen bir uygulama üzerinde çalışıyor.

Afrika Birliği ise kıta boyunca güvenli sınır geçişlerine izin vermek için My Covid Pass isimli bir uygulama geliştirdiğini duyurdu. Benzer bir adım Dünya Sağlık Örgütü tarafından da atılkı ve örgüt uluslararası standartları geliştirmek için bir “akıllı aşılama sertifikası” çalışma grubu oluşturdu. 

Bu çalışmaların tamamının amacı ise küresel olarak serbest dolaşımı yeniden sağlayabilmek. Fakat bazı farklı uygulamalar da yok değil. Örneğin, Çin hükümetinin uygulamaya sokmaya çalıştığı aşı pasaportu sadece Çin yapımı aşıları olan yolcuları ülkeye kabul etme kurgusuna sahip. Yani farklı bir ülkede geliştirilen bir aşı olduysanız Çin’e giremeyeceksiniz. Zengin ülkelerin aşıya ilk olarak erişebiliyor olması, beraberinde serbest dolaşıma ilk olarak bu ülke vatandaşlarının gireceği anlamına geliyor.

Aşı ve pasaport tartışmaları şimdilik emekleme aşamasında. Ülkeler daha çok aşı geliştirme ve bunu vatandaşlarına uygulama telaşına düştükleri için bu tartışmalar yeni başladı. Ancak pasaportlar, küresel ekonominin yanı sıra, ülkelerdeki kamusal yaşamı da beslemeyi amaçladıysa, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılan dijital kimlik ve birlikte çalışabilirlik standartlarına bağlı kalmaları gerekiyor. Oluşturulması gereken birçok standart bulunuyor ve ülkelerin bu standartlar için bir araya gelip bir yöntem geliştirmeleri de şart. Bunun nasıl olacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu