İş

İş yerlerinin bir sonraki adımı: “Hizmet olarak kültür”

Uzaktan veya hibrit çalışma giderek normalleşiyor. Çalışan bağlılığı ve şirket kültürü ise basit iletişim ve üretkenlik araçlarının ötesine geçiyor.

Microsoft, bu yılın başlarında yeni Viva platformunu açıklamasıyla birlikte, çalışan iletişimi ve katılımı için 300 milyar dolarlık bir pazar oluşturuyordu. Zoom, Teams ve Slack gibi araçlar da şirketlerin operasyonlarının akışını sağlamada vazgeçilmez olduğunu kanıtladı. Pandemiden bu yana yöneticiler ve ekip liderleri için en büyük zorluklardan biri de özellikle herkes konsantrasyon eksikliği yaşarken bir şirket kültürü geliştirmek oldu.

Avustralyalı risk sermayesi şirketi Square Peg’in ortağı Casey Flint’e göre, “hizmet olarak kültür” olarak adlandırılan yeni bir alan var. Burada, yeni kurulan şirketlerin çalışan bağlılığındaki bu boşlukları gidermeye yardımcı olması için sipariş üzerine teknoloji çözümleri geliştirilmesi gerekiyor. Flint, hizmet olarak kültürün, çalışan deneyimine yönelik bir yazılım olduğunu ve bu nedenle İK teknolojisinden farklı olduğunu belirtiyor. Bu çözümlerin de hibrit iş gücünü yönetmede, yetenekleri görmede ve elde tutmada bir anahtar olacağını söylüyor. Ayrıca genellikle şirketlerdeki İK ve liderler tarafından tipik olarak yapılan performansla ilgili geri bildirim, işe giriş ve değer paylaşımı, öğrenme ve geliştirme, takım etkinlikleri gibi bir çok farklı şeyi kapsadığını da ekliyor.

Bu çözüme örnek olabilecek araçlardan bir tanesi Workvivo’dur. Zoom CEO’su Eric Yuan tarafından desteklenen girişim, geri bildirim ve tartışma için yönetim ve personeli eşit bir oyun alanında birbirine bağlayan bir iş yeri sosyal ağı geliştiriyor. Workvivo tarafından yapılan bir ankete göre, çalışanların yüzde 57′si COVID-19 pandemisi başladığından beri kuruluşlarının hedeflerine daha az bağlı hissediyor, yarısından fazlası ise uzaktan çalışmaya geçtiklerinden bu yana iş başarılarının üst kademeler tarafından daha az fark edildiğini düşünüyor.

Workvivo İcra Kurulu Başkanı John Goulding, dijital dünyada tanınmanın birçok şeyi değiştireceğini söylüyor. Bu faktörün şirket bünyesinde, şirket kültüründe ve elbette paylaşılan değerler ve inançlar noktasında canlandırıcı bir etkisi olduğunu belirtiyor. Böylelikle insanların büyük bir kısmı kendilerini daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyor. Bu gibi yaklaşımlar, çalışanların kuruluşa olan duygusal bağlılığını da büyük ölçüde etkiliyor.

Kapsayıcı toplantılar

Gelecekteki toplantıların dinamiği, ofistekiler ve uzaktan çalışanlardan oluşan bir karışımla çok farklı olacak gibi görünüyor.

Danışmanlık şirketi EY’nun Küresel Başkan Yardımcısı Errol Gardner bu konuyu örneklendirmek için New York’ta birkaç kişinin ofiste olduğu ve diğerlerinin de video bağlantısıyla katıldığı yakın tarihli bir toplantıyı anlatıyor. Toplantıya çevrimiçi katılanlara kıyasla, ofiste bulunanların iletişimi daha çok sekteye uğrattığını söylülyor. Bu durumun, yeni normalde kimsenin geri planda kalmamasını sağlamak için ele alınması gereken konulardan biri olduğunu da dile getiriyor.

Square Peg’den Flint ise yüz yüze etkileşimlerin asla dijital olarak tamamen kopyalanamayacağını ve liderlerin şirket kültürüne aktif olarak dahil olmaları gerektiğini söylüyor.

Bağlılık atılımı

Workvivo’dan Goulding de bazı İK teknolojisi ve iletişim araçlarında hala bir bilinmezlik duygusu olduğunu belirtiyor. Şirketlerin “açık şeffaf iletişim” dünyasına bir sadakat atılımı yaptığını ve bunun için de kültür oluşturmanın önemli bir parçası olan çalışana güvenmek gerektiğini dile getiriyor.

Gardner, şirketlerin ofiste bulunanların diğer çalışanlara göre önceliğe sahip olduğu durumlardan kaçınılması ve daha eşitlikçi bir ortam sağlamaları gerektiğini dile getiriyor. Çalışanlara uzaktan çalışma seçeneği sunmak önemli bir adım, ancak çalışanlar dışarıda kalmış gibi hissederlerse, bunun şirket kültüründe boşluklara neden olabileceğini de ekliyor.

Bu kapsayıcı kültürü inşa etmek, şirketler için yetenekleri yakalama ve elde tutma konusunda belirleyici bir faktör olacak. Bu esnekliği çalışanlara ileride sunmak da çoğu kuruluş için rekabetçi bir fark yaratacak.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu