Yeni su arıtma filtresiyle, temiz suya ulaşmanın çok daha kolay ve düşük maliyetli olacağı söyleniyor.
Günümüzde temiz su kaynaklarına ulaşmak her geçen gün giderek daha da zorlaşıyor. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü (WHO), en az 1,8 milyar insan kirlenmiş su tükettiğini ve 2040 yılına kadar dünyanın büyük bir kısmının yetersiz içme suyu kaynakları nedeniyle su sıkıntısı yaşayacağını açıkladı. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da kolera gibi hastalıklara yol açan kirlenmiş su kaynakları nedeniyle her gün yaklaşık 1.800 çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bu nedenle, kullanılan suyu arındırmak için verimli ve uygun maliyetli yollar bulunması zorunlu hale geliyor. École polytechnique fédérale de Lausanne (EPFL)’de László Forró tarafından yönetilen bir grup bilim insanı da temiz suya kolay ulaşım amacıyla titanyum dioksit (TiO2) nanotellerini ve sadece güneş ışığıyla çalışan karbon nanotüpleri birleştiren yeni bir su arıtma filtresi projesini başlattı.
Ekip ilk önce TiO2 nanotellerinin güneş ışığı yardımıyla suyu verimli bir şekilde arıtabildiğini buldu. Ancak nanotelleri karbon nanotüplerle iç içe geçirmek, suyu pastörize ederek bakteri ve büyük virüsler gibi insan patojenlerini öldürdü ve fazladan bir dekontaminasyon katmanı ekleyen kompozit bir malzeme oluşturdu. Bu nedenle araştırmacılar, bakterilerin hayatta kalabilmesi için cihazlarını “altın standart” olan E. Coli bakterisi ile test etti, ancak Campylobacter jejuninin (ishale neden olan patojen), Giardia lamblia gibi diğer bakteri patojenleri ile çalışması gerekiyor. Sonuç olarak cihaz, sudaki tüm patojenleri temizlemede son derece başarılıydı ve pestisitler, ilaç kalıntıları, kozmetikler vb. gibi mikro kirleticileri ortadan kaldırmak için bile oldukça umut verici sonuçlar sağladı.
Forró kimyagerler, fizikçiler ve biyologlar arasındaki iş birliği sayesinde, güneş ışığı dışında herhangi bir enerji kaynağına ihtiyaç duymayan çok verimli bir su arıtma cihazı geliştirdiklerini söyledi. Prototipin, uzak yerlerde bile küçük nüfuslara temiz içme suyu sağlayabileceğini ve kolayca büyütülebileceğini belirtti. Forró ayrıca bu büyük başarının ardında, projenin önemli bir parçası olan çok sayıda yetenekli ve sürdürülebilirlik için çevresel konulara önem veren öğrenciler olduğunu da ekledi.
Araştırmacılar ayrıca, filtrenin bir prototipini sergiliyor ve daha fazla iyileştirme için önerilerde bulunuyor. Projede baş bilim insanı olan Endre Horváth, bu projenin çok yönlü bilimsel topluluklarda ve fon sağlayan kuruluşlarda güçlü bir takip yaratacağını düşünüyor.
