GÜNDEM

5300 yıllık kafatası, bilinen en eski kulak ameliyatının izlerini taşıyor

Kafatasının, kemik yoğunluğundaki kayıp ve tamamen kemikleşmiş tiroid kıkırdak nedeniyle 65 yaş ve üstü yaşlı bir kadına ait olduğu düşünülüyor.

Arkeologlar bir İspanyol mezarından çıkardıkları 5300 yıllık bir kafatasının üzerinde, orta kulak enfeksiyonunu tedavi etmek için ilkel bir cerrahi prosedürün gerçekleştirdiğini belirlediler. Çalışmanın yazarlarına göre bu, kulak ameliyatının bilinen en eski örneğini temsil ediyor. İspanyol ekip ayrıca, dağlama aracı olarak kullanılmış olabilecek bir çakmaktaşı bıçağı da tespit etti.

Kazı alanı, İspanya’nın Burgos kentindeki El Pendón Dolmen’inde bulunuyor ve MÖ 4. yüzyıla ait bir anıtın kalıntılarından oluşuyor. Kalıntılar arasında yaklaşık 100 kişinin kemiklerinin bulunduğu mezarlıkta arkeologlar 2016 yılından beri kalıntılar üzerinde çalışıyor.

Kafatasının her iki tarafında mastoid kemiklerin yakınında (kulağın hemen arkasında yer alan) delikler bulundu. Arkeologlar, bu deliklerin temel anatomik bilgiye sahip biri tarafından her bir kulağa birer tane olmak üzere iki cerrahi müdahalenin sonucu olduğunu öne sürdüler. Sağ kulakta daha fazla kemik şekillenmesi vardı ve bu, ilk ameliyatın, bu dönemde böyle bir işlemle ilişkili riskler göz önüne alındığında, yaşamı tehdit eden bir durumu tedavi etmek için yapıldığını gösteriyor. Aynı zamanda arkeologlara göre bu, 17. yüzyılda akut kulak enfeksiyonlarını tedavi etmek için uygulanan oldukça yaygın bir cerrahi prosedürdü.

Arkeologlar ayrıca böyle bir müdahaleye hangi durumun neden olduğu üzerinde de çalışmalar yürüttüler. En olası durumun, bir orta kulak enfeksiyonu olan akut otitis media olduğu sonucuna vardılar. Kafatasının sol kulağında kesik izleri açıkça görülmesine rağmen, arkeologlar kemik dokusunu çıkarmak için ne tür bir aletin kullanıldığını kesin olarak belirleyemediler. Sadece bunun muhtemelen dairesel hareketi olan keskin bir alet olabileceğini söylediler.

Araştırmacılar, kemikle temas ettiği için büyük olasılıkla kasaplık için kullanılmış, yaklaşık 31 mm uzunluğunda ve 7 mm genişliğinde bir çakmaktaşı bıçak saptadılar. Bıçak ayrıca 300-350°C’yi aşmadan ısıtıldığına dair izler de taşıyordu. Arkeologlar, çakmaktaşı bıçağın, prosedürün iyileşme kısmı için bir dağlama aracı olarak kullanılmış olabileceğini belirttiler. Kanarya Adaları’ndaki ilkel köylerde yaraları dağlamak ve trepanasyon yapmak için ateşle ısıtılan taş aletlerin kullanımını gösteren önceki çalışmalara da atıfta bulundular.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu