GÜNDEM

MRI teknolojisi, migren hastalarındaki beyin değişikliklerini ortaya çıkarıyor

Araştırmacılar, perivasküler boşlukların migrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını söylüyor.

Yeni bir çalışma, migren hastalarının beyinlerinde genişlemiş perivasküler boşluklarını tanımlamaya yardımcı oluyor. Çalışmanın sonuçları yakın zamanda Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin (RSNA) yıllık toplantısında sunuldu.

University of Keck Tıp Fakültesi’nde MD adayı olan ortak yazar Wilson Xu, kronik migren ve aurasız epizodik migreni olan kişilerde, centrum semiovale adı verilen bir beyin bölgesinin perivasküler boşluklarında önemli değişikliklerin daha önce hiç rapor edilmediğini belirtti. Xu, perivasküler boşlukların, beyindeki sıvı temizleme sisteminin bir parçası olduğunu ve migrene nasıl katkıda bulunduklarını incelemenin, migrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını açıkladı.

Araştırmacılar, migren ile genişlemiş perivasküler boşluklar arasındaki ilişkiyi belirlemek için yola çıktı. Çalışmada, farklı migren türlerindeki yapısal mikrovasküler değişiklikleri karşılaştırmak için ultra yüksek alanlı 7T MRI kullandılar. Çalışma katılımcıları arasında kronik migrenli 10, aurasız epizodik migrenli 10 ve yaşları eşleştirilmiş beş sağlıklı kontrol yer aldı. Tüm hastalar 25 ila 60 yaşları arasındaydı. Açık kognitif bozukluğu, beyin tümörü, önceden kafa içi cerrahisi olan, MRG kontrendikasyonları ve klostrofobisi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.

Ekip, beynin centrum semiovale ve bazal ganglion bölgelerindeki genişlemiş perivasküler boşlukları hesapladılar. Beyaz cevher hiperintensiteleri MRI’da “aydınlanan” lezyonlar kullanılarak ölçüldü. Serebral mikro kanamalar, mikro kanama anatomik derecelendirme ölçeği ile derecelendirildi. Araştırmacılar ayrıca hastalık süresi ve şiddeti, tarama sırasındaki semptomlar, aura varlığı ve baş ağrısı tarafı gibi klinik verileri de topladılar. İstatistiksel analiz, sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında migren hastalarında centrum semiovale’deki genişlemiş perivasküler boşlukların sayısının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, sağlıklı kontrollere kıyasla migrenli hastalardaki perivasküler boşluklardaki önemli farklılıkların, beyindeki glifatik bozulmayı düşündürebileceğini varsayıyor. Glifatik sistem, merkezi sinir sisteminden çözünür proteinleri ve metabolitleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için perivasküler kanalları kullanan bir atık temizleme sistemidir. Ancak bu tür değişikliklerin migren gelişimini etkileyip etkilemediği veya migrenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı henüz bilinmiyor. Daha büyük vaka popülasyonları ve boylamsal takip ile devam eden çalışma, yapısal değişiklikler ile migren gelişimi ve tipi arasındaki ilişkiyi daha iyi kuracak.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu