Teknoloji

Devletler blok zincirinden nasıl yararlanabilir?

Devletler, özellikle blok zinciri konusunda, küresel teknoloji sahnesinde gelişmeye yönelik hedefler belirliyor.

Geçtiğimiz günlerde Slovenya’da düzenlenen blok zinciri ve yapay zeka teknolojisi, AB’nin Avrupa Yeşil Anlaşması ve dijital geçişindeki emellerini nasıl destekleyebileceğini gösterdi. Devletler arasında teknoloji geliştirme konusundaki yatırımların, bu planın bir parçası olarak gelen blok zincirine, veri altyapısına ve yüksek performanslı bilgi işlemlere yatırım yapılacağı açıklandı. Öyle ki devletlerin, özellikle konu blok zinciri (blockchain) söz konusu olduğunda, küresel teknoloji sahnesinde gelişmeye yönelik hedefleri bulunuyor.

Blok zinciri nedir?

Blok zincirinden bahsederken Bitcoin kelimesini de oldukça sık duyarız. Ancak blockchain sadece kripto para ticareti yapmak için kullanılmaz. Blockchain aslında işlemleri kaydetme ve varlıkları izleme sürecini sağlayarak paylaşılan bir defterdir. Aynı zamanda, verileri doğrulamak için bir araç olarak güven ve şeffaflık geliştirmek amacıyla devletler ve şirketler tarafından kullanılabilecek bir teknolojidir.

Bu teknoloji ile diğer birçok nedenin yanı sıra, devletler arasında güven inşa etmek ve projelerin sürdürülebilirliği de mümkündür. Öyle ki blok zinciri teknolojisi, AB genelinde devletlerin şirketler ve bireyler için sınır ötesi hizmet standartlarını iyileştirmek üzere yararlanmayı düşündükleri Avrupa Komisyonu’nun amiral gemisi projesinin bir parçası konumunda.

Nasıl çalışır?

Ölçeklenebilirliği, gizliliği ve düzenlemeyi geliştirmek, şirketlerin ve devletlerin ana hedeflerinden bazılarıdır. Avrupa Blok Zinciri Hizmetleri Altyapısı (EBSI) da mevcut altyapısını yükseltmek için çalışır ve kamu idarelerinin dolandırıcılığa karşı korunmasına, işletmelerin idari maliyetlerini hafifletmesine yardımcı olur. Ayrıca, vatandaşların kişisel verilerini tam olarak kontrol etmelerini sağlamak için bu teknolojiyi kullanır.

Blok tarafından göreve yardımcı olmak üzere görevlendirilen yedi blok zinciri şirketi arasında, Avrupa Komisyonu tarafından seçilen tek İngiltere şirketi olan bir İngiliz start-up’ı da var. iov42 şirketi, kurumların güvenliği ve izlenebilirliği geliştirmeye yardımcı olan bir işlem kanıtı zinciri oluşturduğu için diğer birçok defter teknolojisinden farklıdır. iov42 CEO’su Dominic von Trotha Taylor verdiği bir demeçte, felsefelerini ‘yetki kanıtı’ olarak adlandırdıklarını açıkladı. Bununla birlikte, izinli bir blok zincirine sahip olduklarını, aynı zamanda sürecin her aşamasında, çeşitli aşamaları onaylayan kuruluşlara sahip kişilerin kimliğini etkin bir şekilde takip etmek amacıyla platformlarında kimlik soyutlamasını kullanmaya çalıştıklarını da belirtti.

İngiltere’deki start-up’ın blok zinciri kereste endüstrisinde uygulandı. Böylelikle blok zinciri teknolojisi, yasadışı kereste ticaretiyle mücadeleye yardımcı olmak için de kullanıldı. Haziran ayında şirketler ve bazı sivil toplum kuruluşları, kereste tedarik zincirlerindeki paydaşların blok zinciri aracılığıyla verimliliği ve şeffaflığı artırmasını sağlayan Timber Chain adlı yeni bir hizmet başlattı.

Von Trotha Taylor en sık sorulan soruların; plantasyonlardan birinin Malezya’da olup olmadığı, plantasyonun meşru olup olmadığı, ayrıca devlet desteğinin ne kadar olduğu ve plantasyonda çalışan insanlara adil bir şekilde ödeme yapılıp yapılmadığı olduğunu söyledi. Ayrıca tüm bunların, iş veren veya devlet tarafından onaylandığını ve sonrasında ağaçların gerçekten orada olduğunu doğrulamak için uydu görüntüleme ile geliştirilebilen iddialar kavramıyla ele alınabileceğini belirtti.

Şirket bu yaklaşımla, güven oluşturmanın yanı sıra, sektörle ilgili veya AB’ye faydalı olabilecek ‘bölgeler’ adı verilen yeni bir kavram da yarattığını söylüyor. Konseptin bölgedeki oyunun kurallarının tüm katılımcılar için de tutarlı olduğunu söyleyen Von Trotha Taylor, bunun Avrupa için bir düzenleyici bölge olabileceğini ve şirketlerin belirli bir durumla ilgili düzenlemelerini nasıl yürütmek istediğine ilişkin tüm özel kuralları açıkladı.

Bu fikir sayesinde, ülkeler ve şirketler arasında hangi verilerin aktarılabileceğine ilişkin güvenlik çemberinin etrafında bir dizi kuralın bulunduğu bir köprü oluşturulabilir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu