Teknoloji

COVID-19’un etkileri insanların yerini robotlara bırakabilir

Çalışan eksikliği ve daha yüksek iş gücü maliyetleri ile karşı karşıya kalan hizmet sektörü, işlerini otomatikleştirmeye başlıyor.

COVID-19, tüm dünyadaki insanların sadece sağlığını tehdit etmekle kalmadı, aynı zamanda pek çok sektör için de uzun vadeli bir tehdit oluşturdu. Çalışan yetersizliği ve yüksek çalışan maliyetleriyle karşı karşıya kalan şirketler, makinelerin müşterilerin taleplerine temassız bir şekilde yanıt vereceğini düşünüyor. Bunun için ekonomistlerin de güvenli olduğunu söylediği hizmet sektöründeki bazı görevleri otomatikleştirmeye başlıyorlar.

Robot teknolojisindeki gelişmeler, makinelerin daha önce insanların ihtiyaç duyduğu birçok görevi yerine getirmesine izin veriyor. Geçmiş deneyimler, bu tür otomasyon dalgalarının nihayetinde tahmin edilenden daha fazla iş yarattığını, ancak aynı zamanda birçok düşük gelirli çalışanın bağımlı olduğu daha az vasıflı iş sektörlerini de yok ettiğini gösteriyor.

Redlands Üniversitesi ekonomisti Johannes Moenius, çalışanların uygun teknik eğitimi alabildikleri sürece otomasyonun daha iyi işlere yeniden yerleştirilebileceğini söylüyor. Ancak yeterince hızlı bir şekilde gerçekleşmeyeceğini ve üretim sektörü daha fazla otomasyon uygulamaya başladığında, yaratılan tüm hizmet sınıfının risk altında kalabileceğini belirtiyor. Robotların üretim sektöründen sıyrılıp daha çok hizmet sektörüne girdiğini söyleyen Moenius, iletişim alanlarında da güvenli olduklarını ekliyor.

Uluslararası Para Fonu’ndaki ekonomistler, geçmişteki salgınların firmaların üretkenliğini artırdığını ve aynı zamanda düşük vasıflı işleri ortadan kaldırarak makinelere yatırım yapmaya teşvik ettiğini tespit etti. İşverenler de makinelerle çalışmak için istekli görünüyor. Kâr amacı gütmeyen Dünya Ekonomik Forumu tarafından geçen yıl yapılan bir anket, şirketlerin yüzde 43’ünün yeni teknolojinin bir sonucu olarak iş gücünü azaltmayı planladığını ortaya koydu. 2020’nin ikinci çeyreğinden bu yana, ekipmanlara yapılan ticari yatırım, genel ekonominin iki katından daha hızlı bir şekilde yüzde 26 büyüdü.

Bir ticaret grubu olan Uluslararası Robotik Federasyonu’na göre de süpermarketlerin, hastanelerin ve depoların zeminlerini temizleyen büküm makinelerinde en hızlı büyüme bekleniyor. Aynı grup, alışveriş yapanlara bilgi sağlayan veya otellerde oda servisi siparişleri veren robot satışlarında da artış bekliyor.

Restoranlar, robotu en çok benimseyen hizmet sektörleri arasında yer alıyor. Örneğin, Ağustos ayının sonlarında, salatalar sunan restoran zinciri Sweetgreen, sebzeleri ve tahılları pişirerek kaselere dolduran bir mutfak robotları girişimi Spyce’ı satın aldığını duyurdu.

Sadece robotlar değil, aynı zamanda yazılım ve AI destekli hizmetler de artıyor. Starbucks, bir mağazanın envanterini takip etmek için perde arkasındaki çalışmalarını otomatikleştiriyor. Birçok Starbucks mağazası kendi kendine ödeme sistemine geçti.

Virginia merkezli restoran zinciri Bartaco’nun CEO’su Scott Lawton ise geçen sonbaharda pandemi sırasında yeniden açıldıklarında, sunucularına geri dönmekte sorun yaşadıklarını belirtiyor. Bu nedenle, bir yazılım firmasının yardımıyla müşterilerin telefonları üzerinden kullanabilecekleri bir online sipariş ve ödeme sistemi geliştirildi. Yemek yiyenler artık bir menüye erişmek ve bir sunucu beklemeden yemeklerini sipariş etmek için her masanın ortasındaki bir barkodu taratıyorlar. Bu sayede çalışanlar masalarına yiyecek ve içecek getiriyor, müşteriler de yemeklerini bitirdiklerinde telefonlarıyla ödeme yapabiliyor.

Bazı ekonomistler, otomasyonun çalışanları daha düşük ücretli pozisyonlara ittiğinden endişe ediyor. Massachusetts Institute of Technology’de ekonomist olan Daron Acemoğlu ve Boston Üniversitesi’nden Pascual Restrepo bunun, 1980 ile 2016 yılları arasında ABD ücretlerindeki durgunluğun yüzde 70’e kadar olan kısmının, rutin işleri yapan insanların yerini alan makinelerle açıklanabileceğini belirtiyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu