Araştırmacılar, Dünya’nın ambiyansıyla diğer gezegenlerdeki yaşamın varlığının tarihte ilk kez karşılaştırılarak derinlemesine incelendiğini söyledi.
İnsan nüfusu arttıkça Dünya’dan daha yaşanabilir gezegenler aramak artık hayati önem taşıyor. Bu nedenle bilim insanları, potansiyel olarak insan yerleşimine uygun olabilecek gezegenleri bulmaya yardımcı olacak yöntem üzerinde yeni bir araştırma gerçekleştirdiler.
Bu çalışma, Dünya’dan yaklaşık 40 ışıkyılı uzaklıkta bulunan ve bu yıl James Webb Uzay Teleskobu tarafından belgelenecek olan bir gezegen olan TRAPPIST-1e’yi inceleyen araştırmacıları içeriyordu. Gezegenin değişen atmosferi, karbondioksit seviyeleri ve aşırı hava koşullarının hızı nedeniyle Dünya’daki atmosferle karşılaştırıldı.
Geliştirilen araştırma çerçevesinde, Webb Uzay Teleskobu’ndan elde edilen gözlemsel verilerle birlikte, bilim insanlarının diğer birçok gezegenin atmosferlerini, onları fiziksel olarak ziyaret etmek için bir uzay ekibi göndermek zorunda kalmadan verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlayacak. Bu, hangi gezegenlerin insan yerleşimi için iyi adaylar olduğu ve hatta bu gezegenlerde yaşam bulma konusunda bilinçli kararlar verilmesine yardımcı olacak.
Araştırmacılar, TRAPPIST-1e gezegeninin Dünya’dan çok daha hassas bir atmosfere sahip olduğunu buldular. Ayrıca, gezegenin bir tarafının sürekli olarak Güneş’e dönük olması nedeniyle, sera gazlarındaki artışın Dünya’da meydana gelecek olandan daha aşırı iklim değişikliklerine yol açabileceğini tahmin ettiler.
Bununla birlikte, bazı süper Dünya ötegezegenlerinin Dünya’nın Güneş’ten 10 katı uzaklıkta yaşam formları için yaşanabilir kalabileceği düşünülüyor. Diğer gezegenler, kalın hidrojen-helyum atmosferleri içeriyorsa güneş sistemlerinden atıldıktan sonra on milyarlarca yıl boyunca yaşanabilir halde kalabilirler. Bu nedenle, bir gezegenin atmosferini erkenden tespit etme yeteneği, türlerin yıldızlara yayılması için hayati önem taşıyabilir.
