Bir hükümet sözcüsünün aktardığına göre, Belçika yakında 4 günlük bir çalışma haftasına geçebilir.
Belçika Ekonomi ve Çalışma Bakanı Pierre-Yves Dermagne’nin sözcüsü yakın zamanda verdiği bir demeçte, çalışma gününün 4’e indirilmesi teklifinin Belçika hükümeti içinde tartışılmakta olduğunu söyledi. Sözcü, COVID-19 pandemisinin birçok insanın çalışma koşullarında büyük değişimlere yol açmasının ardından Bakan Dermagne’nin 4 günlük çalışma haftasını “temel bir mesele” olarak gördüğünü belirtti. Ayrıca öneriler kapsamında görüşülen kişilerin yine haftada aynı sayıda saat çalışacaklarını da ekledi.
Dermagne’nin görüşüne göre, 4 günlük çalışma haftasını düzenleyen yeni mevzuatın “bağlantıyı kesme hakkı” yasasına ilişkin hükümlerin yanı sıra, çalışma süresinin kaydedilmesiyle ilgili kuralları da içermesi gerektiği belirtiliyor.
Teklif kabul edilirse Belçika hükümeti, endüstri ve sendika temsilcileriyle iş birliği kurarak 4 günlük çalışma haftasına geçişin ayrıntılarını çözümleyecek. Hükümet sözcünün tahminine göre, teklifin yasaya geçirilmesine ilişkin siyasi sürecin başlayabilmesi için en az 6 ay geçmesi gerekiyor.
Hükümetin 4 günlük çalışma haftasını zorunlu kılmak gibi bir niyetinin olmadığı da belirtiliyor. Bununla birlikte, Belçika’nın yedi partili koalisyon hükümetinin mevcut 38-40 saatlik çalışma haftasını daha uzun çalışma gününe sıkıştıracak bir öneri düşündüğü de biliniyor.
İktidar koalisyonunun Flaman Yeşiller Partisi Genel Başkanı Meyrem Almacı ise verdiği demeçte, prensip olarak bu uygulamanın çalışanın özgürlüğü için iyi olacağını düşündüklerini, ancak elbette bunun onların tercihi olması gerektiğini söyledi.
Bu öneri, Belçika’nın esnek çalışma konseptini, sadece bir haftada çalışılan saat sayısını azaltarak çalışanlara fazladan izin verilen İzlanda ve İspanya’dakilerden farklı kılıyor. Bu konudaki bir araştırma, 2017 ve 2015’te İzlanda’da daha kısa çalışma haftası denemelerinin, çalışanları daha az stresli hale getirdiğini ve tükenmişlik riskini azalttığını, aynı zamanda üretkenlik veya hizmet sunumu üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığını da ortaya koyuyor.
